Güncel Haberler Hematoloji Uzmanlık Derneği

Nöbet ve geçici görevlendirmeler hakında 3 soru 3 cevap - 22-08-2014


1. Uzman hekim olarak acil serviste kapı nöbeti tutma zorunluluğu var mıdır?

Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği’nin 42. maddesinde, acil nöbetlere ilişkin esaslar belirlenmiştir. Buna göre; “ Uzman durumu müsait olan kurumlarda lüzum görülen branşlar için normal nöbete ilave olarak ayrıca acil nöbeti konulabilir. Bu takdirde acil nöbetine iştirak edecek diğer sağlık ve yardımcı sağlık personelinin kimler olacağını ve bunların miktarını baştabib tespit eder. Acil nöbeti tutanlar bir başka nöbete dahil edilmezler. Acil nöbeti tutan uzmanın talebi üzerine yapılacak, çağrıya ilgili dal uzmanı ve diğer personel uymaya zorunludur.

Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğin 12. maddesinin 3. fıkrasında; “ Acil servisin kurulu bulunduğu sağlık tesisinde aynı uzmanlık dalından 6 (altı) ve üzeri sayıda uzman tabibin görev yaptığı branşlarda 24 saat kesintisiz hizmet esasına dayalı olarak her bir uzmanlık dalı için müstakil acil branş nöbeti düzenlenir .” denmektedir. Aynı maddenin 7 fıkrasında; " Uzman tabip sayısının yetersiz olması ve her bir branş için müstakil acil branş nöbeti düzenlenememesi hâlinde, sağlık tesisi bünyesindeki mevcut klinisyen uzman tabipler arasında dahili branş acil havuz nöbeti ve cerrahi branş acil havuz nöbeti düzenlenir. Dahili ve cerrahi branş acil havuz nöbeti düzenlenebilmesi için; tüm dahili ve cerrahi klinisyen branşların her ikisinde de toplam 6 (altı) ve üzeri sayıda uzman tabip bulunması gerekir .” hükmü bulunmaktadır.

Hangi branşlar yönünden acil nöbet tutturulabileceği ise aynı maddenin 4. fıkrasındaki; “ Müstakil acil branş nöbetleri, öncelikle iç hastalıkları, genel cerrahi, kadın hastalıkları ve doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, beyin cerrahi ile ortopedi ve travmatoloji, kardiyoloji, nöroloji, anestezi ve reanimasyon branşlarında düzenlenir .” şeklinde açıklanmıştır.

Hukuksal düzenlemeler incelendiğinde nöroloji branşı için acil nöbet uygulaması yapılabileceği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte acil nöbetlerinin nasıl düzenlenmesinin gerektiği değerlendirilmelidir. Üyenizin iletisinden çalıştığı devlet hastanesinde 2 nöroloji uzmanı olması nedeniyle müstakil acil branş nöbeti düzenlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu kurumda dahili branşlarda toplam 6 ve üzeri uzman hekim varsa acil havuz nöbeti düzenlenebilecektir.

Üyeniz acil nöbete dahil edilmesi halinde icap nöbeti, idari nöbet vb nöbetlere dahil edilemeyecektir. Her ne kadar anılan Tebliğin 12. maddesinin 10. fıkrasında acil havuz nöbetine dahil edilen hekimlerin icap nöbetine dahil edilebileceği belirtilmişse de normlar hiyerarşisi uyarınca daha alt düzeyde norm olan Tebliğ ile Yönetmeliklere aykırı hükümler getirilemeyeceğinden ayrıca icap nöbeti tutturulması hukuka aykırı olacaktır.

Sonuç olarak idarenin üyenize hem acil nöbeti hem de icap nöbeti tutturulması şeklindeki işlemleri hukuka aykırıdır. Bu nedenle üyeniz;

- İcap nöbetinin yanı sıra acil havuz nöbetine dahil edilmesi işleminin tebliğinden itibaren idari yargıda 60 gün içerisinde dava açabilecektir. Yine dava açmadan önce idareye başvurarak işlemin geri alınmasını talep edebilecektir. İdare işlemini 60 gün içerisinde geri almaz ya da talebe olumsuz yanıt verirse geriye kalan dava açma süresi içerisinde yine idari yargıda dava açılabilecektir. Ya da;

- İdarenin üyenize acil nöbetinin yanı sıra icap nöbeti tutturması halinde bu işlemin geri alınması istemiyle idareye başvuru yapabilecektir. Bu başvuruya olumlu yanıt verilmezse bu işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde idari yargıda dava açmak mümkündür. Yine idareye başvuru yapmaksızın icap nöbeti tutturulmasına yönelik yazının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idari yargıda dava açılabilecektir.

2. Yoğun bakım açıldığı zaman yoğun bakım sorumlusu olarak nöbet tutma zorunluluğu var mıdır?

Yoğun bakım servislerindeki hizmetin yürütümüne ilişkin kurallar Yataklı Sağlık Tesislerinde Yoğun Bakım Hizmetlerinin Uygulama Usul Ve Esasları Hakkında Tebliğde düzenlenmiştir. Tebliğin 17. maddesinde yoğun bakım sorumlusu uzman hekimlerin kimler olacağı açıklanmıştır. Buna göre genel yoğun bakım servislerinde yoğun bakım uzmanı, bulunmaması durumunda genel cerrahi, iç hastalıkları, anesteziyoloji ve reanimasyon veya göğüs hastalıkları uzmanları arasından, branş yoğun bakım servislerinde ise ilgili uzmanlık dalındaki bir uzman, çocuk yoğun bakım servislerinde ise çocuk yoğun bakım uzmanınıngörevlendirileceği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere Nöroloji branşı bu uzmanlık alanları arasında sayılmamıştır. Bu nedenle üyenizin yoğun bakım sorumlusu uzman hekim olarak görevlendirilmesi olanaklı değildir.

Aynı tebliğin “nöbetler” başlıklı 20. maddesinde sorumlu uzman hekimin mesai saatleri dışında icap nöbeti tutacağı, mesai saatleri dışında ikinci seviye yenidoğan yoğun bakım hizmetlerinin, hastanede görevli bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzman tabibinin sorumluluğunda yürütülmesinin sağlanacağı düzenlenmiştir. Bu maddenin (ç) bendinde ise; “ Dahili ve cerrahi branşlarda acil havuz nöbeti tutulan ve bünyesinde ikinci seviye çocuk ve erişkin yoğun bakım servisi bulunan sağlık tesislerinde; dahili ve cerrahi branş acil havuz nöbeti ile yükümlendirilen uzman tabipler branş nöbetine ilave olarak aynı zamanda mesai saatleri dışındaki, branşı ile ilgili yoğun bakım hizmetlerinin yürütülmesinden de sorumlu ve yetkili kılınır .” hükmüne yer verilmiştir. Bu düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden üyenizin yoğun bakım sorumlu uzman hekimi olarak nöbete dahil edilemeyeceği ancak acil nöbetlerine ilave olarak branşı ile ilgili yoğun bakım hizmetlerinin yürütümünden sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Eş söyleyişle acil nöbeti sırasında kendi branşı ile ilgili yoğun bakım hizmetlerini yürütmekle yükümlü kılınabilecektir.

Ayrıca açılması düşünülen yoğun bakım servisinin yukarıda değinilen Tebliğde belirtilen koşulları taşımamasına rağmen açılması düşünülüyorsa üyeniz ya da Derneğiniz tarafından Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na ilgili yerin denetlenmesi istemiyle bir başvuru yapılabilecektir.

3. Geçici görevlendirme çıkartırlarsa (ceza politikası olarak uygulanmakta) mecburiz hizmet süresi içerisinde gitmek zorunda mıyım?

Devlet hizmeti yükümlülüğünün düzenlendiği 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Bazı Sağlık Personel’inin Atanması” bölümünün Ek- 6. Maddesinde (Ek: 5371 - 21.6.2005 / m.1); “Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personel, mazeret ve zorunlu haller dışında başka yere atanamaz. Ancak deprem gibi olağanüstü hallerde geçici olarak bir ayı aşmamak üzere görevlendirilebilir.” denilerek, mecburi hizmet sırasında geçici görevlendirmeyi mazeret, zorunlu ve olağanüstü hallerle sınırlamıştır. Mazeret ve zorunlu haller hekimin kendi iradesine bağlı olmasına rağmen, olağanüstü durumlar için maddede deprem gösterilmiştir.

Nitekim Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşları Atama Ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin olağanüstü hâllerde atama başlıklı 21. Maddesinde genel hayatı etkileyen savaş, sıkıyönetim, olağanüstü hâl ilanı, salgın hastalık ve doğal afetler gibi durumlarda nakil işlemlerinin herhangi bir şarta bağlı kalınmaksızın yapılabileceği belirtilmiştir.

Yine Sağlık Bakanlığı’nın 2002/63 sayılı Devlet Hizmeti Yükümlülüğü konulu genelgesinde; “Kanun kapsamına dahil kurum ve kuruluşlar, Devlet hizmeti yükümlülerini kura ile atandıkları görevlerinden (2) yıllık süre içinde ancak önemli afetler ve salgınlar sebebi ile ve bir aylık süreyi aşmayacak suretle, geçici olarak bir başka göreve atayabilirler .” denmektedir.

Dolayısıyla üyenizin olağanüstü haller olmaksızın atandığı kurumun dışında bir başka hastaneye görevlendirilmesi hukuka aykırı olacaktır. Bu halde idareye başvurarak işlemin geri alınması istenebileceği gibi işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idari yargıda dava açılabilecektir. İdareye işlemin geri alınması istemiyle başvuru yapılması halinde 60 gün içerisinde bir yanıt verilmezse istem reddedilmiş sayılarak geriye kalan dava açma süresi içerisinde yine idari yargıda dava açılabilecektir. İdare, olumsuz cevap verirse yine geriye kalan dava açma süresi içerisinde yine idari yargıda dava açılabilecektir.

Av. Semra Demir

TÜRK NÖROLOJİ DERNEĞİ

kaynak: www.medimagazin.com